TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “HALİS NİYET VE SAMİMİYET“

Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’da imanın, ibadetin, güzel davranışların kabulü halis niyet ve samimiyete bağlıdır. Niyet her işin başı, kulluğun sırrıdır. Cenab-ı Hakkın rızasını kazanma arzusudur. Samimiyet ise inancın ve amelin yalnızca Allah’a has kılınmasıdır. İnsanın içiyle dışının, kalbiyle halinin bir olmasıdır.

Aziz Müminler!
Mümin imanında samimidir. “Biz bu kitabı sana gerçeğin bilgisi olarak indirdik. Öyleyse samimi bir inanç ve bağlılık göstererek sadece Allah’a kulluk et.”[1]  ilahi emrine canıgönülden uyar. Yalnızca Allah’a kulluk eder ve sadece O’ndan yardım ister.
Mümin ibadetlerinde samimidir. Diliyle, bedeniyle ve gönlüyle Rabbinin nimetlerine şükreder. O’nun büyüklüğü karşısında kendi acizliğini itiraf eder. “De ki, şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”[2]  ayet-i celilesine son nefesine kadar sadık kalır.

Değerli Müminler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurur: “Allah, ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.”[3] 
Evet! Ameller, niyetlere göre kıymet kazanır. Herkes yaptığının karşılığını niyetine göre alır.[4]  Samimiyetsiz işlerin Allah katında hiçbir değeri yoktur. Unutmayalım ki imanın lezzetine, ibadetin huşuuna, salih amelin huzuruna ve Cenab-ı Hakkın rızasına ancak halis bir niyet ve samimiyetle varılır. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin bize öğrettiği şu duayla bitiriyorum: “Ey her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Beni ve ailemi dünya ve âhirette her an sana samimiyetle bağlı kıl.”[5]

[1] Zümer, 39/2.
[2] En’am, 6/162.
[3] Nesâî, Cihâd, 24.
[4] Buhâri, Bed’ül vahy, 1; Müslim, İmâre, 155.
[5] Ebû Dâvûd, Vitr, 25.


TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “HALİS NİYET VE SAMİMİYET“.(PDF)