Tokyo Camii Cuma Hutbesi “Mümin Huzurlu Toplumun Teminatı”

金曜礼拝のフトバ

Muhterem Müslümanlar!
Bir toplumu ayakta tutan ve huzur içinde yaşamasını sağlayan en temel ilke adalettir. “Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz.”1 ayeti, mümin olmanın hak ve adaletten yana olmayı gerektirdiğine işaret eder.

Toplumda huzurun gerçekleşmesi için vazgeçilmez olan diğer bir ilke, güvendir. Mümin, Muhammedü’l-emîn olan Peygamberini model alarak, inanan-inanmayan bütün insanlara güven telkin eder. Çünkü Allah Resûlü (s.a.s) onu şöyle tarif etmiştir: “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların canları ve malları konusunda kendisine karşı emniyet hissettikleri kişidir.”2

Kıymetli Müslümanlar!
Bir toplumun beraberlik şuurunu zedeleyen ve tefrikaya kapı aralayan en zararlı davranışlardan biri ise sû-i zandır. Sû-i zan, delilsiz ve temelsiz bir şekilde önyargılarla insanları karalamak, kötü düşünceler üzerine zan bina etmektir. Hâlbuki müminlerin canları ve malları gibi, onur ve haysiyetleri de birbirlerine emanettir. Rabbimiz hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede müminleri şöyle uyarmıştır: “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü öyle zanlar vardır ki günahtır…”3

Muhterem Müminler!
Sevgili Peygamberimiz “Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter!”4 buyurur. Doğruluğunu araştırmadan bir bilgiyi paylaşmak, asılsız sözlerin yayılmasına, yalan ve iftiranın beslenmesine alet olmaktır. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın.”5

Bir mümin, masum insanların şeref ve haysiyetine söz söylemekten, ateşten kaçar gibi uzak durur. Mümin yalan söylemez, iftira atmaz, kul hakkına el uzatmaz! Her söylediği sözün, her yazdığı yorumun, her yaptığı işin bir hesabı olduğunu bilir. Rabbimizin şu ayetini hayat düsturu edinir: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.”6

Aziz Müslümanlar!
Aramızdaki bağları zayıflatacak, bizi birbirimize güvenemez hale getirecek her türlü davranıştan uzak duralım. Eşlerin, anne babaların, çocukların, amirin, memurun, işçinin, işverenin, komşunun, akrabanın, dostun, arkadaşın, kısacası toplumun bütün bireylerinin birbirine güven duyduğu huzurlu bir ortam için hep birlikte emek verelim. Peygamber Efendimizin şu uyarısını bir an olsun aklımızdan çıkarmayalım: “Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun.”7


[1] Maidah, 5/8.
[2] Tirmidhi, Iman, 12.
[3] Hujurat, 49/12.
[4] Abu Dawud, Adab, 80.
[5] Hujurat, 49/6.
[6] Isra, 17/36.
[7] Bukhari, Adab, 62.

Tokyo Camii Cuma Hutbesi “Mümin Huzurlu Toplumun Teminatı” (PDF)