TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “İMANIN TADINA ERMEK: ALLAH VE RESÛLÜ’NÜ SEVMEK”

Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hakk’ın varlık âlemine ve ruhumuza nakşettiği en nadide duygu sevgidir. Sevgi; insanı Rabbine bağlayan, gönülleri birleştiren, hayatı anlamlı kılan eşsiz bir duygudur.
Sevilmeye en çok layık olan hiç şüphesiz Allah Teâlâ’dır. Zira O “Vedûd”dur, sevgiyi yaratan, sevmeyi ve sevilmeyi insana öğretendir.

Kıymetli Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de “İman edenlerin Allah sevgisi çok kuvvetlidir.”[1] buyrulur. Mümin, Rabbini şartsız ve sınırsız bir biçimde, ihlas ve ihtiram ile sever. Aynı zamanda, Allah’ın sevgisine layık bir kul olabilme gayreti taşır.

Değerli Müminler!
Müminin yüreği, Allah Resûlü (s.a.s)’in sevgisiyle de doludur. Mümin bilir ki Peygamber Efendimizi sevmek, onun bize emanet olarak bıraktığı yüce Kitabımız Kur’an’a ve hikmet yüklü sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılmak demektir.

Aziz Müslümanlar!
Allah ve Peygamber sevgisi imandandır, imanın lezzetine varmaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Şu üç özellik kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: Allah ve Resûlü’nü herkesten çok sevmek, sevdiği kişiyi sadece Allah için sevmek, ateşe atılmaktan nasıl korkuyorsa imandan sonra küfre dönmekten de öylece korkmak.”[2]

[1] Bakara, 2/165.
[2] Buhârî, Îmân, 9.


https://youtu.be/Twtr3Ja7ATg

TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “İMANIN TADINA ERMEK: ALLAH VE RESÛLÜ’NÜ SEVMEK”.(PDF)