TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “EN BÜYÜK BOZGUNCULUK, DİNİN MUAZZEZ DEĞERLERİNİ İSTİSMAR ETMEKTİR”

Muhterem Müslümanlar!
Münafıklar, Müslümanlar aleyhine gizlice ve rahatça görüşebilmek amacıyla bir mescit inşa ettiler. Kur’ân-ı Kerîm’de “Mescid-i Dırâr” olarak isimlendirilen bu mescitte Peygamber Efendimizin namaz kılmasını istediler. Böylece meşruiyet kazanacak olan bu mekân, şehirde sürdürdükleri nifak hareketlerinin merkezi olacaktı. Allah Resûlü (s.a.s), bu mescitte namaz kılmaya hazırlanırken meselenin iç yüzünü haber veren şu ayet-i kerimeler nazil oldu: “Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, müminler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, ‘Bizim iyilikten başka hiçbir kastımız yok’ diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar. Onun içinde asla namaz kılma. İlk günden temeli takva üzerine kurulan mescit, içinde namaz kılmana elbette daha layıktır…[i]

Aziz Müminler!
Henüz Peygamberimiz hayattayken gerçekleşen bu hadise, din istismarının en bariz örneklerinden biridir.  Tarih boyunca da birçok kişi ve grup, dinin insanlar üzerindeki etkisinden faydalanarak çıkar elde etmekten, din istismarcılığı yapmaktan çekinmemiştir. İslami değer ve kavramları istismar eden Fethullah Gülen’in elebaşı olduğu terör örgütü FETÖ ve DAEŞ gibi fırsatçılar dün olduğu gibi bugün de karşımızdadır. Hâlbuki Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in uyarısı gayet açıktır: “Dini dünyaya alet eden insan ne kötüdür! Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür![ii]

Kıymetli Müslümanlar!
Bundan altı yıl önce 15 Temmuz gecesi, muazzez değerlerimizin arkasına gizlenen FETÖ’nün hain darbe girişimine hep birlikte şahit olduk. İhanet şebekesi olan bu örgüt, İslam’ın yüce hakikatlerini kendi menfaati için kullanmıştır. Dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de fesatçılar hakkında şöyle buyrulmaktadır: “Onlara ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamak istemezler.[iii]

Değerli Müminler!
Bir daha böyle bir tablolarla karşılaşmamak için bize düşen, güvenilir kaynaklardan öğreneceğimiz sahih dini bilgiyle hayatımıza yön vermektir. Kur’an-ı Kerim’in rehberliği ve Peygamberimizin örnekliğiyle hayatımıza istikamet vermektir. Manevî değerlerimizi istismar etmek isteyenlere asla fırsat vermemektir.

Hutbemi bitirirken geçmişten günümüze din ü devlet, mülk ü millet yolunda canından geçen aziz şehitlerimize ve dâr-ı bekâya irtihal eden kahraman gazilerimize Yüce Rabbimden rahmet diliyorum.

[i] Tevbe, 9/107,108.
[ii] Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 17.
[iii] Bakara, 2/11,12.


TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “EN BÜYÜK BOZGUNCULUK, DİNİN MUAZZEZ DEĞERLERİNİ İSTİSMAR ETMEKTİR”.(PDF)