TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)”

“ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)”

 

 

 

 

Muhterem Müslümanlar!
Miladi 571 yılıydı. İnsanlık cahiliyenin karanlığında kaybolmuştu. Haksızlık, zulüm, ümitsizlik ve güvensizlik had safhadaydı. Merhamet duygusu körelmiş, erdem ve hikmet kaybolmuştu. İnsanlar her geçen gün, güçlünün zayıfı ezdiği bir dünyaya uyanıyordu. Bîçare gönüller hak ve hakikate, adalet ve merhamete susamış, mazlumların feryadı arş-ı âlâ’ya ulaşmıştı. İstikametini kaybeden insanlık, ilahî rahmete muhtaçtı. İşte böyle bir anda, Allah Teâlâ kullarını yalnız bırakmadı. Engin şefkat ve merhametinin bir tecellisi olarak, kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlara sorumluluk ve görevlerini hatırlatan son peygamberini, Habib-i Hudâ Hz. Muhammed Mustafa’yı lütfetti. Ve şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.”

Değerli Müminler!
İnsanlığın zihin ve fikir dünyasında en büyük inkılab Peygamberimiz (s.a.s)’in gelişiyle gerçekleşti. O geldi, karanlıklar aydınlandı. Cahiliye dönemi, asr-ı saadet oldu. O geldi, zulüm adalete dönüştü. Her hak sahibine hakkı verildi. Zayıflar, güçsüzler, yeniden insan olmanın saygınlığını kazandı. Yetimlerin, öksüzlerin ve kimsesizlerin yüzü güldü. Diri diri toprağa gömülen kız çocukları hayat buldu. O geldi, evler, sokaklar, şehirler huzur ve güvenle doldu. İlim ve hikmet, şefkat ve merhamet, adalet ve hakkaniyet dünyanın dört bir köşesine yayıldı.

Kıymetli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.”
O halde, biz müminlere düşen Peygamberimiz (s.a.s)’i hakkıyla tanımak ve anlamaktır. Dosdoğru yolunda yürümek, sünnetine sımsıkı bağlanmaktır. Gönderiliş gayesini kavramak, örnek hayatını ve onurlu mücadelesini gelecek nesillere aktarmaktır.

[1] Enbiyâ, 21/107.
[2] Ahzâb, 33/21.


“ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)”(PDF)