TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “KELİME-İ ŞEHÂDET: İMANIN ÖZÜ“

Muhterem Müslümanlar!
Bir gün Allah Resûlü (s.a.s), Muâz b. Cebel ile birlikte yolculuk ediyordu. Peygamberimiz, “Ey Muâz!” diye seslendi. Muâz b. Cebel (r.a), “Buyur yâ Resûlallah! Emrine amadeyim!” dedi. Peygamberimiz ile Muâz arasındaki bu karşılıklı konuşma üç defa tekrar etti ve ardından Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurdu: “Kim, kalbiyle tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar.”[i]

Değerli Müminler!
Kelime-i şehâdet, imanın özü ve İslam’ın ilk şartıdır. Allah ile aramızda bir sözleşmedir. Rabbimizin rızasına talip olacağımıza ve Kur’an’ın yolundan ayrılmayacağımıza dair sözümüzdür.

Kelime-i şehâdet, Peygamberimizle aramızda ahittir. Bu ahitle bizler, Peygamberimizin sünnetine sımsıkı sarılmanın, imanımızın bir gereği olduğunu beyan ederiz. Allah’ın rızasına kavuşmanın Resûlüne itaatten geçtiğini bir kez daha ifade etmiş oluruz.

Aziz Müslümanlar!
Kelime-i şehâdet, üstün bir amel, faziletli bir zikir, muazzam bir duadır. Ümmet-i Muhammed olarak bizler kelime-i şehadetle âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olur, selamete ereriz. Şeytanın ve nefsin esaretinden kurtulup gerçek özgürlüğün tadına varırız. Her türlü kötülükten, bela ve musibetten emin oluruz. Kabirde azaptan, mahşerde cezadan bu tevhid beyanıyla kurtuluruz. Cennetin kapıları bu sözle açılır. Cemâlullah’la ancak bu sözle müşerref olunur.

Hutbemi Cenâb-ı Hakkın bize öğrettiği şu duayla bitiriyorum. “Rabbimiz! Doğrusu biz ‘Rabbinize inanın!’ diyerek, imana çağıran bir davetçiyi işitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve iyilerle birlikte canımızı al.”[ii]

[i] Buhârî, İlim, 49.
[ii] Âl-i İmrân, 3/193.


TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “KELİME-İ ŞEHÂDET: İMANIN ÖZÜ“.(PDF)