TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “BİR ÖMÜR SORUMLULUK BİLİNCİYLE YAŞAMAK”

Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı zaten aldatıcı şeylerden ibarettir.”[i]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.”[ii]

Değerli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”[iii] buyurmaktadır. Bu ayet-i kerime, başta ömür olmak üzere Rabbimizin ihsan ettiği bütün nimetlerin aynı zamanda sorumluluk gerektirdiği hususunda bizi ikaz etmektedir. O halde, ömrümüzü nerede ve ne uğrunda tükettiğimizden sorumluyuz. Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle, pek çok insan sağlık ve boş vakit konusunda aldanmakta, bu iki eşsiz nimetin kıymetini bilmemektedir.[iv] Ancak Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle geçirilen zamanlar, kazanca dönüşür ve sahibini hüsrandan kurtarır. Allah’a iman ve Resûlullah’ın sünnetine uymakla geçen hayatlar bereketlenir. İyilikle, ihsanla, erdemle ve güzel ahlakla süslenen ömürler, mamur olur.

Kıymetli Müminler!
Rabbimizin rızasına uygun, huzurlu ve adil bir dünyayı imar etmek üzere gönderildiğimiz hayatımızın bir yılını daha geride bırakıyoruz.  Miladi yeni bir yıla girerken kendimize soralım: İmanı ve Rabbimizin rızasını kazanma azmini hayatımızın merkezine yerleştirebildik mi? Yoksa hevâ ve hevesimizin peşinde mi sürüklendik? Gönlümüzde merhamet, adalet, tevazu ve hikmete mi yer verdik? Yoksa kibir, riya, cimrilik ve haset hastalığına yenik mi düştük? Rabbimizin “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz[v] ilahi fermanına sadakatle bağlanabildik mi? Anne babamızın, eşimizin, çocuklarımızın haklarını koruyabildik mi? En son hangi yetimin başını okşadık? Hangi yaşlının gönlünü aldık? Hangi yoksulun ihtiyacını giderdik?

Kıymetli Müslümanlar!
Kalan ömrümüzü Rabbimizin rızasını kazandıracak iyi ve güzel işlerle donatmaya karar verelim. İnsan olmanın şerefli sorumluluğunu, emaneti yüklenmenin ağırlığını ve hesap gününün yakınlığını unutmayalım. Hata ve yanlışlarımızdan dönelim. İbadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı çoğaltalım. İşte o zaman ömrümüzün her yılı bizim için gerçek bir milat, gerçek bir imkân ve ümide dönüşecektir.

[i] Âl-i İmran, 3/185.
[ii] Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 25.
[iii] Kıyâme, 75/36.
[iv] Buhârî, Rikâk, 1.
[v] Mâide 5/90.


TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ “BİR ÖMÜR SORUMLULUK BİLİNCİYLE YAŞAMAK”(PDF)