TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ ”SÜNNET: NEBEVİ KILAVUZ”

Muhterem Müslümanlar!
Bizleri özü güzel, sözü güzel son Peygambere ümmet olmakla şereflendiren Yüce Rabbimize hamd ü senalar olsun. O’nun âlemlere huzur, rahmet ve güven elçisi olarak gönderdiği Resûl-i Zîşân Efendimize, âline ve ashabına salât ve selâm olsun.

Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), insanlığı huzura ve kurtuluşa çağıran bir davetçi, hatadan ve isyandan uzaklaştıran bir uyarıcıydı. “Bir mümin neye inanır? Bir Müslüman nasıl yaşar?” sorusunun en mükemmel ve canlı cevabıydı. Muhabbet, şefkat, vefa, cesaret ve feraset gibi erdemler onun şahsında adeta ete kemiğe bürünmüştü. Zayıflar, güçsüzler, mağdur edilenler onunla yeniden insan olmanın saygınlığını kazanmıştı. O, öyle merhamet sahibiydi ki onu yok etmek isteyenler bile hidayete ererek onda hayat bulmuştu. Nitekim cehaletin ve zulmün esir aldığı, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu karanlık bir dönem, Peygamber Efendimizin gelişi ve kutlu mücadelesiyle, ilmin, adaletin, merhametin aydınlığında asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar, onun yolundan giderek, kardeşliğin, erdemin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır.

Kıymetli Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s) “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.”[i] buyurmuştur. Peygamberimizin hayatı, nice güzel söz ve davranışa sahne olmuştur. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır, Âdem ise topraktandır.”[ii]hadis-i şerifiyle, bütün insanların Allah katında eşit olduğunu beyan eden ve üstünlük ölçüsü olarak takvaya işaret eden odur. Kendisiyle konuşurken heyecanlanıp titreyen birine, “Korkma! Ben de senin gibi kuru et yiyen bir kadının oğluyum.”[iii] buyurarak ümmetine mütevazı olmayı öğreten odur. Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.[iv] yakarışıyla dünyanın geçici nimetlerinden ziyade, Rabbimizin rızasını amaç edinmeyi bizlere öğütleyen yine odur.

Değerli Müminler!
Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar, Allah’ı çokça zikredenler için hiç şüphe yok ki, Allah’ın Resûlünde güzel bir örneklik vardır.”[v]
O halde, Sevgili Peygamberimizi daha iyi tanıyalım, anlayalım ve onun aziz sünnet-i seniyyesinin hayatımızda belirleyici bir rol üstlenmesini sağlayalım. Düşünce dünyamıza onun zihniyeti ile yön verelim ve gönüllerimizi onun ahlakıyla arındıralım. Peygamberimizin asla taviz vermediği ilkeleri biz de hayatımızın her alanında koruyalım. Unutmayalım ki Resûl-i Ekrem’i örnek aldığımız ölçüde imanımız ve insanlığımız özlediği güzel günlere kavuşacaktır.

[i] İbn Hanbel, II, 381.
[ii] Tirmizî, Menâkıb, 74.
[iii] İbn Mâce, Et’ime, 30.
[iv] Müslim, Zikir, 72.
[v] Ahzâb, 33/21.


TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ ”SÜNNET: NEBEVİ KILAVUZ”.(PDF)